Merhaba,

Dergimiz, bu sayımızla 16. yaşına girdi. Bizim için bazen çok zorlu geçmiş olsa da hep keyif alarak çalıştık bu yıllar boyunca. Yazarlarımızın ve okurlarımızın gösterdiği eşsiz dayanışma, bizi ayakta, umudumuzu ise diri tutmaya devam ediyor. Binlerce teşekkür…

Gelelim 2025 yılının ilk sayısına:

Bu sayımızın dosya konusu, “Roman ve Ada”. Roman kahramanları için bazen kaçış, bazen sürgün, bazen özgürlük, bazen ceza, bazen tedavi, bazen arayış, bazen unutma, bazen ayrılık, bazen kavuşma mekânı olan adalar... Kiminin yolu kazara düşer adaya. Kimi kendini bulmak için arar bilinmeyen bir adayı. Kimi varmak ister adaya, kimi içinse bir zindandır, kaçmak isteyip de kaçamadığı. İnsan toplumdan kaçar da kendi içine içine bakar orada. Adalar, kahramanların duygularını, davranışlarını şekillendirir. İşte bu dosyamızda yer alan 24 yazıda yazarlarımız; ada izleği üzerine inşa edilen ya da kahramanlarının yolu adalardan geçmiş olan romanların ve roman kahramanlarını şekillendiren adaların izlerini sürüyorlar.

Dosya dışında, bu sayımızda tek bir yazıya yer verebildik: Değerli yazarımız Yavuz Ahmet, “Doğu Romanları” dizimiz kapsamında Japon yazar Kazuki Sakuraba’nın Akakuçibalar Efsanesi adlı romanını değerlendirdi.

Dosya editörümüz Christina Zenginoğlu’na ve emeği geçen bütün yazarlarımıza teşekkür ediyor, yeni yılın dünyamıza barış, mutluluk ve huzur getirmesini diliyoruz.